Makat çevresinde gelişen yırtıklar veya çatlaklar anal fissür (Makat Çatlağı) hastalığı olarak adlandırılır. Özellikle dışkılama sırasında şiddetli ağrıya ve açık kırmızı renkli damla damla kanamaya neden olur. Bu ağrı dışkılama sonrasında da devam edebilir, makat çevresindeki kaşıntı da sık görülen yakınmalardan biridir. 

 

Genellikle sertleşmiş büyük abdest yapmaya, tuvalette çok ıkınmaya, kronik kabızlığa veya ishallere bağlı olarak gelişir. Diğer bir nedeni de makat çevresindeki kasların aşırı kasılmasıdır (internal sfinkter spazmı). Hastalar dışkılama sırasındaki ağrıdan korktukları için dışkılamaktan kaçınırlar, bu da büyük abdestte sertleşmeye neden olarak defekasyonun daha da ağrılı olmasına sebep olur. Tanısı basit bir muayene ile konabilir.

 

Kronik Anal Fissür

Anal fissür hastaların %80’ninden fazlasında anüsün arka tarafında ve tekdir. Anüsün farklı yerinde olan ve birden fazla çatlak varlığında hastaların öncelikle diğer barsak hastalıkları açısından araştırılmaları gerekir. Anal fissürü olan kadın hastaların tanısı ve tedavisi de ayrıca önem taşır. Çok uzun yıllardır kabızlık şikayeti olan kadın hastalarda muhtemel bir pelvik taban hastalığı (sıklıkla rektosel) varlığında çatlak anüsün vajen tarafında görülür. Bu hastalarda pelvik taban hastalıkları açısından ayrıntılı bir inceleme yapmak gerekir. Aksi halde bu hastalarda sadece fissüre yönelik tedaviler başarısızlık ile sonuçlanır.

 

Rektosel Varlığında Ön Yerleşimli Kronik Anal Fissür

Akut fissürlerin tedavisi kolaydır. Çoğunlukla nedenin ortadan kaldırılması, sıcak su, lokal kremlerin uygulanılması ve diyet önerileri ile başarılı sonuçlar alınabilir. Makat bölgesindeki bu çatlak 6-8 haftadan daha fazla süre iyileşmeden devam ediyorsa kronik anal fissür tanısı konulur. Kronik anal fissürde kanama ağrı ve kaşıntı şikayetlerine ek olarak bu bölgede ele gelen bir kitle olabilir. Uzun süren inflamasyona bağlı olarak makat derisinde gelişen bu kabalaşmaya nöbetçi meme adı verilir. Çoğu hasta bu memeyi bir basur hastalığı olarak değerlendirir. Kronik anal fissür varlığında hastaların sadece %10’unda kendiliğinden iyileşme olur. Bu durumda konservatif tedavilerin çoğunlukla sonuç vermemesi nedeniyle farklı ve ileri tedavi metodlarını kullanmak gerekir. Tedavideki amaç makatı çevreleyen, gaz ve gaita kontrolünü yapan iç kastaki spazmı gidermektir. Bunun için ilk basamak tedavi, gliseril trinitrat veya nifedipin etken maddelerini içeren lokal krem uygulamalarıdır. Bu tedaviden fayda görmeyen hastalara ise Botulinum toksini (botox) enjeksiyonu yapılması ile iç kastaki spazm ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bu tedavinin etkisi 1-2 hafta içinde başlar ve yaklaşık 6 ay sürer. Bu süre içinde makat içi basınçta azalma sağlanarak anal fissürün iyileşmesi sağlanır. Uygulaması son derece basit, poliklinik şartlarında 5 dakika süren, herhangi bir yan etkisi olmayan bir işlemdir. Hastalar işlem sonrası hemen işlerine dönebilirler. 6 aylık sürede hastaların %60’ında tam bir iyileşme görülürken, 3 yıllık takiplerde her 3 hastanın birinde anal fissür tekrarlayabilmektedir.

 

Kronik Anal Fissürde Botulinum Toksini Uygulaması

Cerrahi tedavide ise makatı çevreleyen iç kasın bir bölümü kesilerek iç kasta rahatlama sağlanmaya çalışılır. Bu ameliyata, lateral internal sfinkterotomi denir. Ameliyatın başarısı %90’ların üstündedir. Çoğu hasta bu ameliyat sonrasında gaz ve büyük abdest tutamayacağından endişe etseler de, doğru hastaya doğru tedavi yöntemi uygulanılması ile bu risk ortadan kaldırılabilir.